OKUL ÖNCESİ DÖNEMDE DUYGULARIN GELİŞİMİ VE İFADESİ

Çocuklar 3 yaşından itibaren kendi kimlik ve kişilik gelişimlerinin farkındalığını oluşturmaya başlarlar. Bu yaşlardan itibaren hem fiziksel ve bilişsel gelişim hızla devam eder hem de duygusal ve sosyal beceri gelişimi artış göstermeye başlar. Bu yaşlarda kendilerinin de bir birey olduğunu, kendi duygu ve düşüncelerinin olduğu ayırt etmeye başlasalar da ifade etme ve fark etme aynı hızda ilerlemeyebilir. Bu nedenle bu dönem içerisinde özellikle karmaşık duygu ifadelerini çözerken sözel becerileri kullanmaktan ziyade davranışsal tepkiler verebilirler. Örneğin; öfkelendiğinde ya da üzüldüğünde kendisini ifade ederken duygusunu düzenleyemediğinde şiddete başvurabilir. Bu noktada çocuğun dil-bilişsel gelişiminin de önemi büyüktür; ancak duygusunu ifade ederken kullanabileceği başka yollar da olduğunu tecrübe ederek keşfetmesi gerekmektedir.

Duygu İfadesinde Temel Adımlar

Bu yaş grubunda henüz duygusal tepkilerini tam olarak kontrol etme becerisine sahip değillerdir. Doğru yönlendirmeler ve modellemeler ile hem sağlıklı duygusal gelişim hem de duygu ifadesinde destekleyici olmak mümkündür.

  1. Duyguları Tanıma ve İfade Etme: Çocukların temel duyguları tanımlayabilmesi için (mutlu, üzgün, şaşkın, kızgın, korkmuş) odasında bir duygu afişi hazırlayabilir ve kendisini nasıl hissettiğini hem görsel olarak göstermesini destekleyebilir hem de sözel olarak ifade etmesine destek olabilirsiniz. Yaş grubu büyüdükçe daha karmaşık duygular eklenebilir (kıskanmış, heyecanlı, endişeli, sıkılmış vb.)
  2. Duygusal Tepkileri Anlamasına Destek Olma: Çocuklar bazen çok güçlü hissedilen duygunun ne olduğunu anlamakta zorlanabilir ve bu nedenle daha yüksek reaksiyonlar gösterebilir. Özellikle hayal kırıklığına uğramak ve öfkelenmek gibi çok yoğun duygularda bu gözlenmektedir. Bu gibi durumlarda örneğin; “Çok kızgın görünüyorsun, bunun nedenini bana açıklayabilir misin?” şeklinde daha yatıştırıcı bir tonda hem duyguyu isimlendirerek ifade edebilir hem de problem çözme becerisinin gelişimi için sorununu ifade etmesinin ne kadar önemli olduğunu tecrübe etmesini destekleyebilirsiniz. Yaş grubu büyüdükçe isimlendirdiğiniz duyguyu daha karmaşık bir duygu olarak tercih edebilirsiniz.
  3. Duygusal İhtiyaçları Karşılama: Çocukların duygusal olarak zorlandıkları durumlarda yaşadıkları duyguyu reddetmemeleri gerektiğini ancak kabullenerek bir çözüm bulmaları gerektiğini de deneyimlemeleri oldukça önemlidir. Bu nedenle çocuğun duygusal olarak zorlandığı bir durum yokken, birlikte karar verilerek bu gibi zorlanma durumlarında birlikte baş etme stratejileri oluşturmayı önerebilirsiniz. Örneğin; “Ben çok öfkelendiğimde resim yapmak/ sakince güvenli bir yerde tek başıma biraz durmak/ güvendiğim birine sarılmak ve onunla konuşmak/ nefesime odaklanarak düzenli nefes almak gibi seçenekler bana iyi geliyor. Sende bunlardan biriyle ya da sana iyi gelen bir çözümle çok zorlandığın zamanlarda rahatlatıcı etkinlikler yapabilirsin.”

Okul öncesi dönemde duygusal gelişimi ve düzenlemeyi desteklemek adına çocuğa model olmak, duygusal iletişimi teşvik etmek, çocukla oyun oynamak ve sabırlı olmak ilerleyen yıllarda daha sağlıklı ve dengeli bir şekilde duygusal zorluklarla baş etmesini sağlayacaktır.