OKUL DIŞI ORTAMLARDA SOSYAL BECERİLERİ GELİŞİMİNİ DESTEKLEMEK

Okul öncesi dönemde çocukların akademik becerilerinin yaşına uygun gelişmesi oldukça önemlidir. Buna ek olarak sosyal ve duygusal becerilerinin gelişiminin paralel olarak ilerlemesi gerekmektedir. Bu sosyal beceri gelişiminin en yoğun olduğu ortam şüphesiz okuldur. Okul ortamında çocuklar iletişim kurmayı, paylaşmayı ve sabretmeyi öğrenirler. Bu gelişimlerin okul dışı ortamlarda da desteklenmesi gelişimin kalıcı olmasını ve pekişmesini sağlayacaktır.

Oyun, sosyal etkileşimin ve okul öncesi dönemde öğrenimin en yoğun olduğu sosyal bir kaynaktır. Yaşıtlarıyla birlikte vakit geçirebilecekleri, etkileşimde bulunabilecekleri sosyal ortamlarda bulunmak; yaşanan anlaşmazlıkların çözümünü sağlayabilmek, sabır gösterebilmek, paylaşmayı öğrenmek gibi birçok süreçte destekleyici olabilir. Oyun esnasında empati becerisinin de gelişimi desteklenmektedir. Örneğin; bir arkadaşı ile yaşanacak bir anlaşmazlık konusunda onunla bu anlaşmazlığı konuşarak duygusunu anlama ve keşfetmesini tecrübe etmesini destekleyebilirsiniz.

Bu yaş döneminde çocuklar sosyal öğrenmeye çok açıktırlar. Ebeveynler bu noktada ev içerisinde ve sosyal ortamlarda sağlıklı ilişkiler kurmak konusunda rol model olabilirler. Bu sağlıklı iletişim sağlıklı tartışma ortamlarını da kapsayabilir. Çünkü hayat her zaman her şeyin tam anlaşılabilir ve çözülebilir olduğu bir yer değil, sorunların da yaşanabildiği bir yerdir. Bu sebeple ebeveynler bir sorun ile karşılaşıldığında verdikleri sağlıklı tepkiler ile çocukların problem çözme becerilerinin gelişmesini destekleyici bir konumda olabilirler.

Sosyal beceri gelişiminin desteklenmesi ve birçok hayat deneyimi edinmeleri aynı zamanda duygularını düzenleyebilme ve duygusunu fark edebilme noktasında da destekleyici olacaktır. Hayal kırıklığı ve stresle başa çıkabilme gibi karmaşık durumlarla baş edebilmek için sosyal beceri gelişiminin desteklenmesi oldukça önemlidir.

Tiyatro, spor etkinlikleri, sanat atölyeleri gibi toplu aktivitelerde ise çocuklar takım olarak hareket edebilmeyi ve toplumsal bir yapı içerisinde kendi bireyselliklerini fark etmeyi deneyimlerler. İlgi ve yeteneklerine uygun olarak devam ettikleri her aktivite onların iletişim becerilerinin güçlenmesine yardımcı olacaktır.

Özsaygı ve özgüven gelişimi toplumsal bir yapının içerisinde önemli hususlardandır. Bu kavramların gelişimini ise bu yaşlarda desteklemek uzun vadede çocukların yetişkinliğinde onlara sağlam bir temel kazandırabilecek niteliktedir. Bu nedenle parkta yalnız oynayabilmesini, evde tek başına oyun kurabilmesini ve küçük sorumlulukları tek başına yerine getirebilmesini de desteklemek gereklidir.

Okul her zaman sosyal beceri gelişimini destekler nitelikte olacaktır; ancak okul dışı ortamlar ile onların sosyal dünyalarını genişletmek ve hayat deneyimi kazanmalarını da desteklemek bu dönem için gelişime yardımcı olacaktır.